Hegelin Devlet ve Toplum Felsefesine Giriş

“Tinin Merdiveni” uyuyan, “taslasmis Tin” olarak Tinin, dogada çoktan sergilemis oldugu ari varligini asarak, kendi hakikatine Saltik Idenin kozmik gerçekliginde ulasmasi sürecini; kendini insansal varolusun bütün form ve asamalarinda serimleyen bu öz-çeliskili mantiksal süreci, anlatan bir egretilemedir.
Tin toplumcul insan için genelde bilinçtir ve nesnesinin onun kendisi-için-varligi oldugu ugrakta, o Özbilinçtir; “varlik olan ‘Ben’ ve ‘Ben’ olan varlik” olarak, o artik ari özbilinçtir. Tümel özbilincin gerçekligi Tarihtir. Kendini bilecek denli gelismis olan Tin Bilimdir ve tinin öz-bilgisi (philo-sophia, bilgelik-sevgisi, olarak degil) bilim-olarak-felsefedir. Tin bir toplulugun, kendi tinine deggin öte-sezgisi ve söylemi olarak (öznel, yani hakiki) Din görünümüyle kendini gösterir ki, bu durumuyla o “uyuklayan bilinç”tir. Dolayimsiz hakikati içinde, Tin bir halkin törel yasamidir; edimsel töz olarak bir halktir, edimsel bilinç olarak yurttastir (ki tümel olarak gerçeklesimi, en yüksek törellik olan Devlettir, ve Devlet hakiki ve yetkin öz-pekinlige ulasmis nesnel Tindir) ve bu baglamda, bir dünya olan bireydir, tikel (öznel) özgürlügünü kendinde ve ötekinde gerçeklestirmis olan Tindir; artik, edimsel bakimdan “bir Biz olan bir Ben, ve bir Ben olan bir Biz”dir. Tinin, hakiki törel anlam ve baglami budur; yasayan törel dünya onun hakikatidir.