Ataerki ve Birikim

Cinsiyete dayali isbölümünün toplumsal kökenlerini inceleyen bu -klasiklesmis- eser, kolonilestirme ve ’evkadinlastirma’ süreçlerinin genel tarihinin yani sira, yeni uluslararasi isbölümünü ve kadinlarin en ucuzundan birer üretici ve tüketici olarak oynamak zorunda birakildiklari rolü elestirel bir perspektifle tahlil ediyor. Mies, feminist teoride esasli bir paradigma degisikligine yol açan bir yaklasimla kapitalist ataerkinin günümüzdeki küresel ölçekli egemenligini betimlerken, bu egemenlige karsi nasil bir mücadele verilmesi gerektigine de açiklik getiriyor. Teori ile pratigin otantik ve birlikte gelisimini gözeten bu çalisma feminist teorinin ulasabilecegi doruk noktalardan biri... “Heyecan verici... Feminist bir akademisyen tarafindan son yillarda gerçeklestirilmis en iddiali proje.“Deniz Kandiyoti- (Tanitim Bülteninden)